124.03. Dövizli Finansal Kiralama Örneği
Kasım 7, 2024129.01. Konkordato Durumunda Şüpheli Alacak Karşılığı
Kasım 7, 2024Muhasebe:
"128. Şüpheli Ticari Alacaklar" için ayrılacak karşılıklarla, perakende satış yöntemi kullanarak bilanço gününden önceki iki hesap döneminde vadesinde tahsil edilemeyen alacakların ilgili dönemlerdeki toplam vadeli satışlara oranlarının ortalamasının değerleme dönemindeki vadeli satışlara uygulanması suretiyle bulunacak şüpheli alacaklar için ayrılan karşılıkları kapsar. Teminatlı alacaklarda karşılık teminatı aşan kısım için ayrılır.
Değerleme:
Hesap bakiyeleri mukayyet (kayıtlı) değer ile değerlenir.
Diğer taraftan şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre değerleme yapılarak karşılık ayrılması da mümkündür. Dolayısıyla mahkemelerce verilen aciz vesikalarında gösterilen faiz alacağı 128/679 ve 654/129 şeklinde muhasebeleştirilebilir.
Karşılık Ayırma Şartları:
Bir alacağa karşılık ayrılabilmesi için aşağıda belirtilen şartların mevcut olması gerekmektedir.
- Alacağın, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesiyle ilgili olması gerekmektedir.
- Karşılık ayrılan şüpheli alacak, dava veya icra takibine başlanmış bir alacak olmalıdır.
- Alacak teminatsız olmalıdır.
- Dava ve icra takibinin başlatıldığı dönemde karşılık ayrılmalıdır.
- Dava ve icra süreci ciddi olarak takip edilmelidir. (Maliye yorumu)
Alacağın ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olması için işletme kayıtlarına hasılat olarak girmesi veya ticareti yapılacak mal veya hizmetin maliyetiyle ilgisi bulunması gerekir.
Kefaletten Kaynaklanan Alacaklarda Karşılık:
Üçüncü kişiler tarafından ödenmeyen kredilerin, teminat veya kefalet veren tarafından ödenmesi suretiyle üçüncü kişilerden doğan alacak için; alacağın ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmaması, diğer bir ifadeyle işletme kayıtlarına hasılat olarak giren bir kıymetten kaynaklanmaması nedeniyle karşılık ayrılması mümkün değildir.
Avanslarda Karşılık:
Avans mahiyetindeki ödemelerin ticari faaliyet kapsamında yapılması halinde, VUK’un 323. maddesinde belirtilen diğer şartlarında sağlanması koşuluyla, avans ödemeleri için icra takibine başlanılan yılda karşılık ayrılabilir.
İlişkili Kişilerden Alacaklarda Karşılık:
İlişkili kişilerden olan alacağın ticari mahiyette olması durumunda şüpheli alacak karşılığı ayrılması (Muvazaa bulunmaması şartıyla) mümkündür.
KDV Alacağı İçin Karşılık:
Ticari işlemlere dayanan katma değer vergisi alacağının ilgili dönemde kayıtlara alınması ve KDV beyannamesinde beyan edilmesi halinde şüpheli ticari alacaklar karşılığına konu edilmesi mümkündür. Diğer bir ifade ile karşılık ayrılırken KDV’nin ayrıştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak alacağın değersiz alacağa dönüşmüş olması halinde; KDV indirim müessesinden yararlanılabilecek olması nedeniyle KDV’nin gelir yazılarak düzeltilmesi gerekmektedir.
Adat Faizi Alacaklarında Karşılık:
Ortaklardan olan ve ticari işlemlerden doğmayan finansman amaçlı alacaklar için karşılık ayrılamayacaktır. Ancak bu alacak üzerinden hesaplanan adat faizi ticari mahiyette kabul edilecek ve tahsil edilememe durumunda takip vb. şartlarında mevcut olması koşuluyla karşılık ayrılabilecektir.
Yurt Dışından Olan Alacaklarda Karşılık:
Yurt dışından olan alacakların şüpheli hale geldiğinin ispatlanabilmesi için ticari iş yapılan firmanın mukim olduğu ülkenin mahkemelerinde dava açılması veya icra takibinde bulunulması gerekmektedir.
Kur Farklarında Karşılık:
Döviz cinsinden olan alacakların dönem sonunda değerlemesi nedeniyle oluşacak kur farkları da asıl alacağın akıbetine tabi olduğundan asıl alacak şüpheli hale geldikten sonra bu alacağa bağlı olarak oluşan kur farkları için de şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır.
Buna göre; kur farkı gelirlerinden kaynaklanan alacak tutarı için kur farklarının doğduğu dönemde karşılık ayrılarak vergi etkisi sıfırlanabilir. Kur farkı zararları ise konusu kalmayan karşılıklar hesabına alınmalı ve bu şekilde vergi etkisi sıfırlanmalıdır.
Ancak icra takibinin döviz olarak değil de TL olarak yapılması halinde, kur farkına karşılık ayrılabilmesi için ayrıca takibe konu edilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.
Banka Mevduat ve Repo İşlemlerinde Şüpheli Alacak Karşılığı ve Değersiz Alacak:
Ticari alacakların tabi olduğu usul ve esaslar çerçevesinde karşılık ayrılabileceği kanaatindeyiz.
Tahsil Güçlüğünün Tevsiki:
Maliyenin görüşüne göre; alacağın tahsil güçlüğünün, objektif olarak inandırıcı belgelerle ortaya konması, şüpheli alacak uygulaması açısından şart olup, şüpheli hale geldiği ileri sürülen alacağın, ciddi olarak takip edildiğinin yargıdan veya icra organlarından alınacak belgelerle tevsiki gerekmektedir.
Alacağın Ciddi Bir Şekilde Takibi:
Dava ve icra takibine başlanmış olan alacağın tahsiline yönelik işlemler, ciddi bir şekilde takip edilmelidir. Bu doğrultuda; alacağın ciddi olarak takip edildiğinin yargıdan veya icra organlarından alınacak belgelerle tevsiki gerekmektedir. Aksi durumda ayrılan karşılık gideri KKEG yapılmalıdır.
Karşılık Ayrılabilecek Dönem:
Şüpheli alacaklar için, dava veya icra safhasına geldikleri dönemde karşılık ayrılmalıdır. Sonraki dönemlerde karşılık ayrılması mümkün değildir. Sonraki dönemlerde ayrılan karşılıklar KKEG olarak dikkate alınmalıdır.
Teminatlı Alacaklar:
Teminatlı alacaklara karşılık ayrılmış olması halinde, karşılık gideri KKEG yapılmalıdır.
Alacakla ilgili olarak haciz konulması halinde, hacizli kısmı teminatlı hale gelecektir.
İstisnaya Tabi İşlemlerden Doğan Alacaklarda Karşılık:
İstisna kapsamındaki yurt dışı inşaat onarım montaj ve teknik hizmetler gibi işlerden kaynaklanan alacaklar için ayrılabilecek şüpheli alacak karşılığının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir.
Aciz Vesikası Düzenlenmiş Alacaklarda Karşılık:
Takibe alınmış alacakların tahsilinin mümkün olmadığı durumlarda İcra ve İflas Kanununun 105 ve 143. maddelerine göre aciz vesikası verilmektedir. Bu doğrultuda; aciz vesikası, takipli bir alacağa istinaden verildiği için aciz vesikasına bağlanan alacak için karşılık hususunda öngörülen takip şartı gerçekleşmiş olmaktadır. Dolayısıyla genel uygulamada aciz vesikası olan alacak için karşılık ayrılması mümkündür. Ancak takipli bir alacağa istinaden düzenlenen aciz vesikasına dayanılarak, takibe konu edilmemiş olan diğer bir alacak için karşılık ayrılması mümkün değildir.
Ödeme Emrinin Borçluya Tebliğ Edilme Şartı:
Bir alacağın icra safhasında sayılabilmesi için, alacaklının başvurusu üzerine İcra Müdürlüğünce ödeme emrinin gönderilmiş ve bunun da borçlu tarafından tebellüğ edilmiş olması gerekir. Borçlu tarafından tebellüğ edilemeyen bir ödeme emrine istinaden, alacağın icra safhasında olduğunu kabul etmek mümkün değildir.
İstisna Kapsamındaki Yurtdışı İnşaata İlişkin Alacaklarda Karşılık:
Yurt dışında yapılan inşaat işi dolayısıyla elde edilen kazanç Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edildiğinden; söz konusu işe ilişkin alacakların tahsil edilemeyen kısmına ilişkin ayrılabilecek şüpheli alacak karşılığının istisna dışı kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir.
Yurt dışı inşaat işinden doğan dövize bağlı alacağın dönem sonlarında değerlenmesinden doğan kur farklarının, kambiyo kârı olarak dikkate alınması, kurum kazancına eklenmek suretiyle vergilendirilmiş olması ve diğer şartlarında sağlanması halinde, söz konusu değerleme farkları için ilgili dönemlerde şüpheli alacak karşılığı ayrılması ve safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkündür.
Kamu Alacaklarında Karşılık
Şüpheli alacak karşılığı ayrılmasındaki temel unsur oluşması beklenen bir zararın varlığıdır. Kamu idare ve müesseselerinden kaynaklanan bir alacağın zamanında tahsil edilememesi durumunda, bu alacağın tahsilinin imkânsız hale geldiği düşünülerek ya da tahsili mümkün olamayacağı kanaati ile dönemsellik ilkesi gereği söz konusu alacakların şüpheli alacak olarak değerlendirilip karşılık ayrılması kamu idare ve müesseselerinin borçlarını ödememesi düşünülemeyeceğinden söz konusu olamaz.
Maliye tarafından; kamu kurum ve kuruluşlarının (Belediyeler dâhil) bağlı ortaklığı olan şirketler de bu kapsamda değerlendirilmiş ve bu şirketlerden olan alacaklar için de şüpheli alacak karşılığı ayrılmasının mümkün olmadığı görüşü verilmiştir.
İflas Halinde Karşılık:
İflas halinde, alacaklının borçluyu dava etmesi veya icra yoluyla takip edebilmesi yasal olarak mümkün değildir. İcra ve İflas Kanunu takip yolunu kapatarak sadece iflas masasına kayıt olma hakkını vermekte, iflas halinde bütün alacaklıların eşit şekilde işlem görmesi sağlamakta ve ferdi icra takiplerine izin vermemektedir. İflas masasına kaydı yaptırılan alacaklar icra safhasına intikal ettirilmiş sayılmaktadır. Bu doğrultuda, iflas masasına bildirilen ancak iflas masası tarafından kabul ya da red kararı verilmeyen alacaklar için iflas masasına kayıttan bahsedilemeyecek olup bu alacaklar için iflas masasına kaydedilinceye kadar şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmamaktadır. Bununla birlikte, alacağın iflas masasına kaydı kabul edilen kısmı için, iflas masasına kaydedildiği tarih itibariyle diğer bir ifadeyle icra safhasına intikal ettiği hesap döneminde karşılık ayrılması mümkündür
İflas Ertelemesi Durumunda Karşılık:
İflas ertelemesi kararı verilen şirketten tahsil edilemeyen ve kanuni takibe de imkân olmayan alacaklar için mahkemece iflasın ertelenmesine ilişkin kararın verildiği hesap döneminde şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkündür. İflas erteleme kararı verildiği tarihte vadesi dolmamış olan alacaklar için karşılık ayrılması mümkün değildir. Bu alacaklar için vade tarihinden itibaren iflas ertelemenin (uzatma süreleri dâhil) bittiği tarihe kadar karşılık ayrılabilir. İflas erteleme süresinin bitimine kadar iflas ertelemesine bağlı olarak karşılık ayrılmazsa, dava açma veya icra takibi şartlarının yerine getirilmesi halinde dava ve icra takibinin başlatıldığı dönemde karşılık ayrılabilir.