İktisadi kıymetlerin değer düşüklüğü ve zayi olması halinde değer düşüklüğünün gider olarak dikkate alınıp alınmayacağına ilişkin açıklamalar 158 hesap bölümünde açıklanmıştır. İş bu bölümde ise hasar gören iktisadi kıymetler için dikkat edilmesi gereken hususlar açıklanacaktır.

- VUK’un 329. maddesine göre, yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı bunların değerinden fazla veya eksik olduğu takdirde farkı kâr veya zarar hesabına geçirilir. Buna göre;
­ - Hasar gören iktisadi kıymeti sigorta şirketi tamir ettirdiği durumlarda; kayıtlarda herhangi bir gider veya gelir kaydı yapılmasına gerek yoktur. Hasar gören iktisadi kıymeti kalan itfa süresi içinde normal biçimde amortismana tabi tutulacaktır.
­ - Hasar gören iktisadi kıymetin şirketin kendisi tarafından tamir ettirilip, katlanılan giderin kısmen veya tamamen sigorta şirketinden tazmin edilmesi durumunda; yapılan hasar giderme masrafları gider olarak kaydedilecek, sigorta şirketinden alınan sigorta tazminatı ise gelir olarak kaydedilecektir. Hasar gören iktisadi kıymeti kalan itfa süresi içinde normal biçimde amortismana tabi tutulacaktır. (Bu durumda tamirat sigorta şirketi adına yapılmış ise 60 seri no.lu KDV sirkülerinin 1.2.1.(3) bölümüne göre; tamirciden alınan KDV’li tamir faturası, sigorta şirketine KDV’li olarak yansıtılması gerekecektir.)
­ - Hasar için sigorta şirketinin tazminat ödemesi durumunda; alınan sigorta tazminatı gelir, yapılacak hasar giderme masrafları ise gider olarak kaydedilecektir. Hasar gören iktisadi kıymeti kalan itfa süresi içinde normal biçimde amortismana tabi tutulacaktır.
­ - Hasar gören iktisadi kıymetin onarılamayacak şekilde tamamen zayi olması durumunda; hasar nedeniyle alınan sigorta tazminatı gelir, iktisadi kıymet tamamen zayi olduğundan net değeri gider yazılarak kayıtlardan çıkarılacaktır. (Sigorta tazminatını aşan kısmın gider olarak dikkate alınabilmesi için takdir komisyonu kararı gerekmektedir.)
­ - Sigorta tazminatı alındığı durumlar için VUK’un 317. maddesi kapsamında fevkalade amortisman ayrılması mümkün olmayacaktır.
­ - İktisadi kıymetlerin yenilenmesi düşünülüyor ise VUK’un 329. maddesine göre; alınan sigorta tazminatı gelir yazmak yerine yenileme fonunda değerlendirilebilir.
­ - VUK’un 278. maddesinde belirtilen durumlar dışındaki sebeplerle zayi olan (çalınan, kaybolan vb.) iktisadi kıymetler net değerleri üzerinden kayıtlardan çıkarılmalı ve katlanılan gider KKEG yapılmalıdır. Sigorta tazminatı alınması halinde bu tazminatı aşan kısım gider (KKEG) yazılmalıdır. Sigorta tazminatı daha fazlaysa, tazminatın artan kısmı gelir olarak kaydedilmelidir.
- Gider olarak dikkate alınabilmesi için afet zorunluluğu bulunmamaktadır. Kaza vb. sebeplerle hasar gören (kıymeti düşen ya da zayi olan) araca ait değer düşüklüğü de takdir komisyonu kararına istinaden gider olarak dikkate alınabilir.
­ - Tamamen yok olmayan yani ekonomik değeri olan sabit kıymetler “zayi olan mal değil kıymeti düşen mal olarak değerlendirilecek ve takdir komisyonu tarafından belirlenen değerine göre fevkalade amortisman ayrılacaktır.
­ - Zayi olan iktisadi kıymetler aktiften çıkarılacak olup, bunlar için fevkalade amortisman uygulanması söz konusu olmayacaktır.

Hasar Gören İktisadi Kıymetlerin KDV Karşısındaki Durumu:

KDV Kanunu’nun 30/1-c maddesindeki durumlar (deprem, sel felaketi ve Hazine ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın) söz konusuysa zayi olan mallar dolayısıyla yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilecektir. Herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmayacaktır.

Söz konusu düzenlemedeki “zayi olan mallar” ifadesi sabit kıymetleri de kapsamaktadır. Ancak tamamen yok olmayan yani ekonomik değeri olan sabit kıymetlerin daha düşük bir fiyatla satılması halinde bu sabit kıymetler zayi olarak kabul edilmeyecektir. Zayi olabilmesi için iktisadi kıymetin tamamen yok olması gerekmektedir. Artık değeri veya hurda değeri mevcut olan sabit kıymetlerin KDV Kanunu’nun 30/c maddesi kapsamında zayi olan mal kapsamına girmeyecektir. Bunlar nedeniyle yüklenilen KDV'nin tamamı indirim konusu yapılabilecektir.

KDV Kanunu’nun 30/1-c maddesindeki durumlar (deprem, sel felaketi ve Hazine ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın) söz konusu değil ise; kullanılan süreyi aşan kısma isabet eden Yüklenilen KDV’nin indirimlerden tenzil edilmesi gerekmektedir. (Faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan ATİK’ler için yüklenilen KDV ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan ATİK’lere ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin kullanılan süreye isabet eden kısmı indirilebilir.)