Muhasebeleştirme:
Bu hesap, bir işletme devralınırken katlanılan maliyet ile söz konusu işletmenin rayiç bedelle hesaplanan net varlıklarının (öz varlık) değeri arasındaki olumlu farkların izlenmesinde kullanılır. Şerefiye hesaplanırken rayiç bedelin tespit edilmemesi halinde, net defter değeri esas alınır.
Değerleme:
Peştemallıklar (Şerefiye) mukayyet (kayıtlı) değer ile değerlenir.
Peştemallık (Şerefiye) Kapsamı:
Peştemallık (Şerefiye) Maliye idaresi tarafından özelgelerde Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğindekine benzer şekilde açıklanmıştır. Buna göre “Peştemallık, uygulamada şerefiye veya hava parası olarak da adlandırılmakta olup, bir ticari işletmenin bir başkasına devir ve temliki sırasında aktifinde bulunan iktisadi kıymetlerin gerçek değerinden başka; işletmenin bulunduğu yerin önemi, piyasada tutmuş olduğu şöhret ve itibar, müşteri kitlesinin genişliği, faaliyet gösterdiği sektörde monopol olması gibi nedenlerden dolayı bilanço değerlerine ilave olarak sahip olunan değeri ifade etmektedir. Diğer bir ifade ile peştemallık, bir işletme devralınırken katlanılan maliyet ile söz konusu işletmenin rayiç bedelle hesaplanan net varlıklarının değeri arasındaki olumlu farktır. İşletmenin satın alma bedeli ile işletmeye ait iktisadi kıymetlerin rayiç bedeli arasındaki müspet fark peştemallık olarak kabul edilmesi; ancak söz konusu iktisadi kıymetlerin rayiç bedellerinin tespit edilememesi halinde, Vergi Usul Kanunun 267. maddesine göre emsal bedelin değerlemede esas alınması gerekmektedir. Satıştan dolayı peştemallık olarak kabul edilen tutarın ise beş yıl içerisinde eşit miktarlarda itfa edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Peştemallıklar (Şerefiye) ile gayri maddi hakları birbirine karıştırmamak gerekir. Zira peştemallıklar (Şerefiye) 5 yılda gayri maddi haklar ise 15 yılda itfa edilmektedir.
1 Seri No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde; şerefiye hesaplanırken rayiç bedelin tespit edilmemesi halinde, net defter değeri esas alınması öngörülmüşken maliye tarafından verilen özelgelerde rayiç bedelin tespit edilememesi halinde VUK’un 267. Maddesine göre emsal bedelin esas alınması (takdir esası) gerektiği görüşü benimsenmiştir.
Rayiç bedel olarak lisanslı denetçilere düzenlettirilmiş olan ""Ekspertiz Raporu""ndaki bilgiler esas alınabilecektir.
Vergi mevzuatında da şerefiye bedelinin faturada gösterilmesi yönünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bir işletme satın alımı söz konusu olması durumunda yukarıda belirtilen şekilde hesaplama yapılabilir. Hesaplanan şerefiye, işletmeye ait iktisadi kıymetlerden farklı bir hesapta takip edilebilir. Şerefiye bedeli, satın alınan diğer iktisadi varlıklara göre daha kısa sürede amortisman yoluyla itfa edilebileceği için vergi avantajı sağlayabilir.